Sığınmacı gerçeği “Ensar-muhacir” tanımlamasına uygun mudur?
Suriye’deki iç savaşta Türkiye, ne yazıkki Suriye iç savaşında taraftı. Gelenler de o savaşın bir “cephesi” içerisindeydiler . O günlerde devrileceği düşünülen Esat , bugünlere sağ salim ulaştı. Esat, kendi halkı ile neredeyse barıştı.
Türkiye’deki Suriyeliler en az 7 yıldır bayramlarda, yılbaşlarında ülkelerine gidip geliyorlar. Sınırdan güle eğlene dönüyorlar.
Türk hükümeti de artık Esat’la barış sürecinde. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Suriyeli meslektaşı Mikdat’la el sıkıştığına göre Suriyelilerin ülkelerinde güvenlik sorunu yaşadıklarına dair herhangi bir durum yok.
Yani artık “ensar .muhacir” tanımlamasına uygunluk ortadan kalktı. Bu insanlar Türk yada müslüman oldukları için ülkelerinden sürülen insanlar değiller.
Peki ülkemize gelen ve bir kısmı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan sayıları 10 milyona dayanan Suriyelilerin normale dönmüş olan ülkelerine döneceklerini zannediyor musunuz?
Geçenlerde internette bir paylaşımı vardı Zafer partisi lideri prof Ümit Özdağ ın. Çarşıda bir Suriyeliyle seçim üzerine konuşuyorlar. Suriyeli gülerek ona , seçimi Erdoğan kazacak , senle beraber Suriyeye gezmeye gider geliriz diyor.
Suriyelilerin durumu bu.
Sınırlardan ellerini kollarını sallayarak geçen fişek gibi delikanlıların Afgan ordusunun eski askerleri olduğu söyleniyor. Geçiş yolları, ilişkileri, tüm gereksinimleri ayarlanmış gibi.
Bu genç erkekler binlerce kilometre yolu kat ederek ülkemize hiçbir engel yaşamadan ulaştıklarını kendileri söylüyor.
Anlaşılan kimsenin bir sıkıntısı yok .
Tüm bunlar bir yana, Arap-İslam kültüründen bir göçmen yığınının ülkemize gelişine paralel olarak yaşanan başka olaylar da var.
Ülkenin en önemli zenginlikleri Körfez Arap sermayesinin eline geçiyor.
Türk vatandaşlığı her isteyene para karşılığı satılıyor ve müşteriler hep Ortadoğu’dan. Arap kentlerindeki billboardlara Türk pasaportu reklamları konuluyor. Ülkede tek kelime Türkçe bilmeyen göçmenlere seri halde vatandaşlık dağıtıldığı iddia ediliyor.
Ruslar Ukraynalılar da ayrı bir konu.
Ev kiraları yükselip duruyor. İşsizlik yükselip duruyor, kriminal olaylar yükselip duruyor.
Peki biz kendi ülkemizde bunu neden yaşıyoruz?
Bunun cevabını bilen varmı?
