Basketbolu çok seviyorum.
50 li yaşlardakiler iyi bilir basketbol ülkemizde aslında Beyaz gölge adındaki bir tv dizisiyle başladı ve tanındı. Ve bu 50 li yaşlarındaki basketbolseverler çok özel basketbolcular seyrettiler. Hem NBA de hemde ülkemizde.
Kareem Abdüljabbar, Lary Bird, Magic Johnson, gibi süpersonik oyunculara yetiştik ama sonrasında Jordan, Shaquille, Karl Malone lar basketbolu kusursuz oynadılar. Sadece basketbol değil adeta satranç oyuncusuydular.
O yıllarda ülkemizde de üst düzey oyuncular yetiştirmiştik. Hidayet Türkoğlu, İbrahim Kutluay, Mehmet Okur dünya basketbolunda ülkemizi söz sahibi haline getiren süperyıldız oyunculardı ve ülkemizde basketbolun gelişiminde de büyük rol oynadılar.
Ancak şimdilerde gözlerim geçmişin yıldızlarını arıyor. Yeni gençler ABD de de Avrupada da ülkemizde de çok atletik. Zaten uzun ve hareketli şut çekebilen oyunculara doğru evrilen basketbolda Fiziksel rekabet en üst seviyede.
Son dönemde NBA de de en değerli oyuncular Avrupada yetişen oyuncular. Çünkü atletizmleri düşük olsa da oyun zekaları ve temel basketbol bilgileri Amerikalı gençlerden daha iyi. Çok çalışmaktan kaynaklı yüksek şut yüzdeleri ile fark yaratıyorlar.
Bugün NBA da en değerli oyuncular arasında çok fazla Avrupalı var ve bunların da çok önemli kısmı komşularımız balkanlardan. ABD de ise kolej liglerinde gelecekte yıldız olma ihtimali olan gençlerin bir kısmı, yoğun maç temposunda ya sakatlanıyor ya da beklentileri karşılayamıyor. Sonra ver elini Avrupa (Asya ligleri de ciddi bir alternatif haline geldi).
Eskiden okulunu bitirmeden, üniversitede 2. veya 3. seneden sonra NBA’ya giren oyuncular parmakla gösterilirdi. Şimdi onlar çoğunlukta. Her biri muazzam birer atlet olan bu ABD li oyuncu adaylarının temel basketbol bilgileri Avrupalılara göre zayıf, takım oyununu, sahada yardımlaşmayı bilmiyor, her şeyi bire birle halletmeye çalışıyorlar.
Bu tablo içinde NBA’ya giden Avrupalılar, genelde atletik seviye olarak daha aşağıda kalmasına karşın oyun zekâsı ve şut yeteneğiyle öne çıkabiliyor.
Tabii NBA’ya gitmek kadar kariyerini orada sürdürebilmek, kalıcı olmak da önemli.
Başa dönelim NBA basketbolunu artık sevmiyorum çok fazla atletizme dayalı tamamen uzaktan şutlar ya da smaç, zaten birebir basketbolu oldum olası sevmedim sadece göze hoş geliyor ,ancak basketbol zekaya dayalı bir Satranç oyunudur ve gerçek bir mücadeledir .
NBA basketbolu bir mücadeleden çok danışıklı dövüş gibi benim için.
Sevgiler.