Belediye meclis toplantılarından önce ilçemiz gençlik merkezinden bahsetmek istiyorum.
Gayet güzel olmuş. Emeği geçenlere teşekkür ederim.
İçeride, bina etrafında cıvıl cıvıl genç insanlar görüyorum, mutluluk verici.
Gençlerin enerjisi her zaman ortamı güçlü tutar ,umut verir.
Günümüzde teknoloji , eskiden sadece zengin insanların ulaşabileceği eğitime, bilgilere ,her hevesli ,bilgiye aç insanın ulaşabileceği imkanı sağlayabiliyor.
Teknoloji ve internet bilerek yada bilmeyerek fırsat eşitliği yaratıyor , özel okullara, kurslara para verilerek elde edilebilecek bilgi ,bir tuş dokunuşuyla ücretsiz emrinizde olabiliyor. Ulaşabiliyorsunuz.
Gençler bunu iyi anlamalı, iyi değerlendirmeli.
Gençlik merkezine göz atıp dışarıya çıkınca binanın sağ tarafında duvarda Bursa büyükşehir belediye başkanının devasa bir resmini binaya monte edilmiş gördüm. Boydan boya.
Sol başında da ismi yazılmış Alinur Aktaş diye. Çok da güleryüzlü bir fotosunu koskoca binaya yapıştırmışlar.
Yalan yok aslında gözlerim de bozuk, çoğu arkadaşım yolda yürürken selam vermediğimi zannediyor halbuki pek göremiyorum. Alinur Aktaş ı pek te tanımam , kocaman resmi görünce ,satılık yada kiralık binalardaki emlakçı afişlerinden biri sandım ama hemen kendime geldim. Bu bir belediye hizmet binası yahu reklam panoso değilki.
Yaşlanıyorum herhalde kardeşim, eskiden böyle şeyler yoktu. Belediye halkın parasıyla hizmet veriyor da o verilen hizmette kişisel reklam yapılması çok enteresan.
Bu binayı ben yaptım, bu resmim, buda ismim demezdi kimse. Halkın iradesiyle alınan yetki ve verilen hizmet var ancak para halkın parası.
Bence bizim belediyemiz sayın Alinur Aktaş tan reklam bedeli için para istemeli. Çünkü belediye gençlik merkezi binası bayağı bayağı reklam alanı olarak kullanılmış.
Gelelim belediye meclis toplantılarına.
Önceki dönemlerde, toplantıların başlangıcında Ülkemiz için ,Türk Dünyası için ,İslam coğrafyası için hayatını kaybeden şehitlerimiz ve ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk e bir dakikalık saygı duruşu yapılıp sonrasında istiklal marşı okunurdu. Çok da güzel olurdu.
Hatta benim meclis üyeliği yaptığım dönemde eski başkanlardan sayın İsmail Tartar ‘ı saygı duruşunu bir dakikanın altında tuttuğu için eleştirirdim. Öncesinde Yusuf Korkusuz ve Turgut Ünlü döneminde de saygı duruşu ve istiklal marşı vardı. Neşet Çağlayan dönemini bilmiyorum.
Yasal zorunluluğu olmayabilir , ancak geçmişten gelen de bir teamül var. Ne zaman terkedilmiş bilmiyorum ama terkedilmiş, Neden?.
Kamu hizmeti veren bir kurumun tüm üyelerinin , kendi ülkesi için hayatını veren şehitlerine her ay toplantı açılışında saygı duruşunda bulunması çok çok anlamlıydı. Güzeldi , asildi.
Daha bir sürü kahramanlıklardan ve destanlardan bahseden cümleler kurabilirim konuyla ilgili ama bunu yapmayacağım.
Duyunca çok şaşırdım ve üzüldüm. Belki de ben biraz eskide kaldım , geride kaldım toplum değişti belki ama ne diyeceğimi bilemeden içimden bir parça koptu.
Sevgiler.