İlçemiz CHP teşkilatında çok değerli insanlar var. Bu insanlar partilerine gönülden bir bağlılık içerisindeler. En önemlisi de siyaseti zenginleşme aracı olarak görmediler hiçbir zaman. İlçede gezerken pek çok eski tüfek görüyorum her partiden , hepsi de aslan gibi. Ülkemizde de ilçemizde de bu tip insanlar çok az. Herkes menfaati peşinde ama CHP içerisinde çok uzun yıllardır sadece ve sadece ülkesine olan bağlılığı amacıyla hizmet vermeye çalışan çok insan var. Aynı saygıdeğer sebeplerle farklı partilerde bulunan değerli insanlarımız da var biliyorum ve tanıyorum.
Geçtiğimiz genel seçimde yaşanan başarısızlığın ana sebebi muhalefet adayının yanlış olmasıydı ama aday seçilip ilan edildikten sonraki beyanlarının yetersiz olması da seçimin temel başarısızlığının sebebiydi, Bu durum yine aynı sonucu doğurdu. Halk sayın Kemal Kılıçdaroğlu na güvenemiyor ve oy vermiyor konu bu. Ancak asıl önemli olan sayın Kılıçdaroğlu nun hiçbir seçim mağlubiyetinden ders çıkarmaması ve parti idarecilerinin de buna katılmasıydı. Seçim kaybedildikten sonra da hala o koltukta oturması CHP vizyonu ,bir liderlik vizyonu olabilirmi?.
Tarihten örnek verelim. Osmanlı imparatorluğunun en sert ve gaddar padişahı Yavuz Sultan Selim dir. Öylesine sert padişaha bile vezirleri uyarılarda bulunabilmişler hataları telafi edebilmişlerdir. Yavuz Sultan Selim kendi fikirlerine karşı görüş bildiren vezirlerinin kellesini almadı, bunu Fatih Sultan Mehmet te yapmadı ,Kanuni de yapmadı. Çünkü Osmanlı İmparatorluğunun bir vizyonu vardı. Herkes asıl bu vizyona bağlıydı. Bağlılık budur.
Hasbelkader önemli yerli ve yabancı şirketlerde görev yaptım. İşe alım yaparken de, çalışan personelin terfilerinde de ilk bakılan kriter çalışanın kendini geliştirebilme özelliğine sahip olup olmaması. Gelişime açık olup olmamasıdır. Ders almazsanız gelişemezsiniz. Gelişemezseniz başarılı olmayı geçtim yok olursunuz.
Nokia bundan 25-30 sene önce Dünyanın bir numaralı markasıydı cep telefonunda. Şimdi yok. Bunun sebebi gelişememesidir. ANAP,DSP,SHP,DYP iktidar olan partiler bugün yoklar.
Bağlılık önemlidir. Güven sağlar. Ancak bağlılık körü körüne düşünmeden olduğunda fayda sağlamaz. Kişiye ,kuruma, partiye ,şirkete olan bağlılık tek başına önemli değildir. O kişinin ,o firmanın ,partinin vizyonlarına, sahip oldukları değere ,amaçlarına olan bağlılık önemlidir.
CHP nin amacı çağdaş ve güçlü bir Türkiye’dir . CHP ye gönül verenler de partinin bu amacına ve vizyonuna bağlı olmalılar başka hiçbir şeye değil.
Yazının başına dönüyorum tekrar
Genel merkeziniz hataların da genel merkezi olsa bile sizler doğruya yönelerek ilham kaynağı olabilirsiniz. Bunu amaçlayın.
Tek parti dönemini yaşıyor olsak partiye üyelik için başvurularda pek çok süzgeç oluşturmak mantıklı olabilirdi. Tek parti döneminde değiliz her parti üye sayısını artırmaya , katılım yaratmaya çalışıyor. Hatta parti genel merkezleri teşkilatlara hedef veriyor üye sayısı için.
CHP de ise üye olmak isteyen kolayca üye olamıyor ,üye olabilen sadece mahalle delegesi seçebilmek için oy verebiliyor mahalle delegeleri de ilçe başkanlığı için oy verebiliyor. Hoş CHP de milletvekili seçimlerinde bir ön seçim de yapılmıyor ,yapılsa da genel merkez ön seçime itibar etmeden liste belirliyor.
Bunun adı ders almamak , gelişime kapalı olmak ,öğrenmeye açık olmamaktır. CHP her zaman statükoculuk yüzünden bir türlü halka kendini açamıyor uzak kalıyor bundan kurtulun. CHP genel merkezinin yapması gereken zaten belli ,Kemal Kılıçdaroğlundan ve onun yerleştirdiği delege sisteminden kurtulmak. İlçede ise , askerlikteki tertipçilik gibi öncesi sonrasına bakmadan ,katılımı ,katılımcılığı sağlamak ,artırmak iç çekişmelerden bıkarak kucaklayıcı olmak olmalı. Üye sayısını artırmak olmalı. Her üyenin mahalle delegesi için değil ilçe başkanlığı için oy verebilmesinin nesi yanlış , üyelerin sorumluluk alması partideki statükocu anlayışın önüne geçecektir. Üye olan sorumluluk alır .
İnsanlar geleceğin daha iyi olacağına dair umutlarını kaybetmişken, yoksullaşmışken, hakları budanan meslek sahiplerinden, memurlardan ve esnaftan oluşan geniş bir güvencesizler, geleceği belirsiz kitleler ,güçsüz ve dağınık müfrezelere dönüşmüşken umut olamamak, ders alınmaması gereken bir durum mu?
İlçedeki arkadaşlar. Bunu bir düşünün derim ben.
Sevgiler.
