Orhangazi bir sanayi kenti, aynı zamanda zengin tarım arazilerine de sahip. Aslına bakarsanız halkın gelir seviyesi fena sayılmaz. En azından ülkenin diğer kesimleri ile kıyasladığımızda onlara göre oldukça şanslı olduğumuzu söyleyebiliriz.
Zaman, zaman bütün yerel basında; Türkiye’nin en büyük sanayi
Kuruluşlarından dördü Orhangazi’de dir. E tabi ki bunun ilçe ekonomisine sağladığı katkı yadsınamaz. O zaman Orhangazi neden yeterince kalkınamıyor? Yanı başındaki Yalova ile kıyaslandığında ne yazık ki Orhangazi biraz büyükçe bir köyü andırıyor. Neden sosyal hayat beklenen, istenen seviyelere ulaşamıyor bir türlü. Çünkü Orhangazililer, burada kazandıkları paranın önemli bir bölümünü burada harcayamıyor. En küçük ihtiyaçları karşılamak için bile Yalova ya da Bursa’ya gitmek gerekiyor. İşte bence bunu ciddi biçimde irdelemeliyiz. Orhangazi’de kazanılan paranın, yine burada harcanmasının ilçe ekonomisine sağlayacağı katkıyı tartışmak bile gereksiz.
O zaman; Orhangazi Belediyesi’nin, Orhangazi Ticaret ve Sanayi Odasının, Esnaf ve Sanatkârlar Odasının ayrı, ayrı ve bazen birlikte hareket ederek, incelemeler yaptırması, bu konuda yol gösterecek ve planlama yapacak uzmanlardan sağlanacak katkılar ile önümüzdeki dönemler için yol haritaları hazırlaması ve yatırımcıyı özendirecek düzenlemelere gitmesi kentin kalkınması
açısından çok önemli. Yalnız şunu da belirtmem lazım ki; sosyal hayat derken sadece eğlence mekânlarından bahsetmiyorum. Örneğin hafta tatilindeki bir işçi ailesinin, hem tatilini geçirmek ve dinlenmek hem de alışverişini yapmak üzere evinden çıktığını düşünün gidebileceği en yakın yer neresi?
Orhangazi bu günkü görüntüsü ile civar yerleşim yerlerine turist gönderen bir kent. Dolayısıyla da kazandığı paranın önemli bir bölümünü dışarı yolluyor. Oysaki civardan turist çekebilecek bir potansiyele sahip. Önümüzdeki dönemde sağlıklı bir planlama ve ortak bir çalışma yürütülmesi ve Orhangazi’de kazanılan paranın yine burada harcanmasına yönelik ciddi çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyorum. Bunun için tüm kurum ve kuruluşlar üzerine düşen görevleri yerine getirilmeli.
Projeler üretilmeli ve hayata geçirilmeli, bu alanlardaki iç ve dış yatırımlar özendirilmeli. Orhangazi sadece çalışılan hafta sonu da kaçılması gereken bir kent olmaktan kurtarılmalı. Çünkü burada değerlendirilmesi gereken ciddi bir potansiyel var. İznik Gölü başlı başına bir tabiat harikası, civar dağlar, ağaçlık alanlar ve tabi ki zeytin ve zeytinyağı… Aslında tabiat kentimize oldukça cömert davranmış değerlendirmeyi bildikten sonra.Tabiatın bize sunduğu bu nimetleri, modern hayatın gerekleri ile sentezleyip, tahrip etmeden, zarar vermeden turizme kazandırmanın yollarını aramamız ve bunun için zaman
kaybetmememiz, olabildiğince çabuk yapmamız gerekiyor.
Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşlarının Orhangazi’de olmasının kente faydası işte tam olarak budur. Eğer bu büyük sanayi kuruluşlarından Orhangazi olarak fayda elde etmek istiyorsak, paranın dışarıya kaçışını önlemek zorundayız.
Aksi halde kent olarak bu sanayi tesislerinin hava ve çevre kirliliğine olumsuz etkilerine katlanmak zorunda kalırız ama nimetlerinden yararlanamayız… Bugüne kadar olan da hep bu ne yazık ki…
Ciddi bir göç dalgası, çarpık yapılaşma, hava ve çevre kirliliği… Karşılığında ise kazanılan paranın Yalova’da, Bursa’da ya da diğer başka yerlerde harcanması, oranın ekonomisine dâhil olması, Külliyen zarar yani…
Bir türlü anlayamıyorum. Neden Orhangazi’de proje yarışmaları açılmaz ki? İnanıyorum ki halkımız ve gençlerimiz bizim karşımıza binlerce proje ile çıkacaktır. Yoksa ilçemizdeki bu parlak gençlerimiz fark edilir diye mi korkuyorsunuz? O zaman partililerinizin, başkan yardımcılarınızın, meclis üyelerinin çocuklarını belediyeye işe alamayacağınızdan mı korkuyorsunuz?
Kent konseyi sizin işiniz yalnızca gaz almak gaz vermek mi?
