Uzun süredir kurduğu şampiyonluk hayali yine başka bahara kalan Fenerbahçe, şampiyonluğu Galatasaray’ın kursağında bırakmak için sahaya çıktı.,
Seremoni’den önce Fenerbahçe takımının şampiyon Galatasaray’ı alkışlamasını hümanist futbol hayalperestleri sporun etik ve olimpik ruhunu yaşatmak adına çok dilediler ama neyseki olmadı.
Fenerbahçe ye zarar vermek için elinden gelen ve gelemediğinde extra destekler arayarak herşeyi yapan bir oluşuma saygı gösterisinde bulunmak modernite değil teslimiyetçilik ve aymazlık olurdu. Ben tasvip etmiyorum. Bizim ligimiz çoook uzun yıllardır “ Ben tek , siz hepiniz” ligi haline gelmişti zaten, gereksiz kibarlık genlerimize uygun değil.
Abdülkadir Bitigen’in düdüğü ile eziyet te başlamış oldu.
İlk 20 dakika tesadüfen golsüz geçilirken Galatasaray’ın önde baskısını ayağa isabetli pas yaparak kırmaya çalışan Fenerbahçe jesus’un herzamanki yanlış taktik ve oyuncu tercihleri ile oyunda daha ilk dakkalarda pasif kaldı.
Önde iki santrafor tercihiyle kanaryayı kanatsız bırakan jesus, Arda’yı orta’nın sağında, Zajc’ı merkezde, Rossi’yi solunda kullanarak yumuşak bir oyuncu gurubu tercih etmesinin ve göbeği ne işe yaradığı sezon başından beri anlaşılamayan Arao’ya teslim etmesinin cezasını 28. dakikada gördü. Benim 54 yıllık futbol gözümle göremediğim ne var bu Arao, Rossi ve Samet te. Arao ısırmıyor , eşlik ediyor. Rossi yi yazmak için gözümde silüetinin belirmesine bile tahammül edemiyorum. Samet ağır ki ne ağır. Bu oyunculara para verip forma giydirmek ihanettir.
Zaniolo’nun vuruşunda top Fenerbahçe ağlarıyla buluştuğunda ‘’Gökteki karganın gördüğünü göremeyen, saha yayılışı ve hatalı oyuncu tercihinde ısrar eden Jesus’un inadı karşısında ,Galatasaray’ın dalga dalga Fenerbahçe kalesine gelmesini seyre dalmaya başladıysak ta Galatasaray Jesus’un intihar kurgusuna ceza kesebilecek golleri ikinci yarıya erteledi.
İkinci yarı oyuna Rossi- Osayi-Samuel müdahalesinde bulunan, sistemde değişikliğe gitmeyen ve problemin oyuncu performansında olduğunu düşünen Jesus’un hamlesinin bir işe yaramayacağı zaten belliydi.
Zaniolo nun Peres’in müdahalesiyle yerde kalmasıyla gelen kırmızı kart bana eyvah 6-0 da elden gidecek korkusu yaşatmaya başladı.
Kırmızıdan sonra merkez orta saha bölgesinde daha da rahatlayan Galatasaray, İcardi ile Fenerbahçe’nin fişini çeken ikinci golü Fenerbahçe ağlarına bıraktığında Fener in çektiği 8 yıllık eziyet katmer katmer hissettirmeye devam etti.
Sonra Jesus yine skandal bir değişikliğe imza attı. Oyundan iki hücum oyuncusunu alıp kendince faturayı Valencia ,Batshuayi ikilisine kesti. Sezon başından beri başka bir gereksiz ikiliyi ( King- Pedro) yu oyuna aldı.
Galatasaray takımı komuta hatalarının cezasını Fenerbahçe’ye zevkle kesti.
3. Gol ve Hakemin bitiş düdüğü, hem maçı, hem de Fenerbahçe taraftarının doksan dakika boyunca çektiği eziyeti bitiriyordu .Geçen hafta şampiyonluğunu ilan eden Galatasaray, ezeli rakibi Fenerbahçe’yi Jesus’un da katkısıyla ezerek yendi ve NEF Arena’da hakkıyla kaldırdığı kupayla şampiyonluğunu mühürledi.
Tenkit etmeye gerek yok. Ali Koç futbolu bilmiyor. Fenerbahçe kadın basketbol ve voleybolda, tekerlekli sandalye basketbolda şampiyon oldu. Kadın futbolda ikinci oldu. Erkek basketbolda lig devam ediyor. Ama futbol o kadar kötü yönetiliyorki artık umut kalmadı.
Taraftar tepki veremeyecek yılgınlığa büründü.
Ben yazayım buradan.
Ali Koç git artık. Başarısızlıktaki istikrardaki tek rakibin Kılıçdaroğlu kaldı. Bu ülke ikinizinde işten el çekmenizi dört gözle bekliyor.