AMilli Basketbol Takımımız 2024 Olimpiyatları ön elemelerini Hırvatistan maçına kadar iyi oynamasına rağmen geçemedi .
Basketbol Federasyonumuz başarsızlıklarına bir yenisini daha ekledi. Hem kadınlarda hem erkeklerde milli takımlarımızın esamesi okunmuyor. Hidayet Türkoğlu ve ekibinin havasından geçilmiyor ama milli takımlarımızın bir oyun sistemi, ekolü hala yok. Bizim yirmide birimiz Hırvatistan bizi güle oynaya yendi.
Her şeyi doğru yaparsınız, en iyi şekilde hazırlanırsınız, elinizdeki en iyi kadroyu sahaya sürersiniz . Devşirme yok. Cedi Osman yok, o kadar. Diğer oyuncular vardı. Zaten bizim ülkemizde milli takımda oynayabilecek kalitede 15-20 oyuncu var. Gerisi hikaye.
Bizim gibi takımları sıcak tutmak için yoktan var edilen ön eleme adı altındaki garabette bile elendik. Halbuki algı operasyonu tutmuştu. “Final” dedik (neyin finaliyse!). “Müthiş bir jenerasyonumuz var” dedik, “İşte takım böyle olur dedik” kendimizi kandırdık, Bakıyorum da değerli medyamızdan ses yok. “Aman beni düşman bellemesinler” diye mi, Siyaset her şeye bulaştığı için hiçbir federasyon başkanına muhalif olunamıyor.
İsveç ve İzlanda gibi Avrupa’nın basketbol ekollerini (!) ezmiştik. Bilgi için: Bu iki ülke dünya klasmanında ilk 40 içinde bile değiller.
Özellikle kadınlarda üst ve altyapılardaki en kötü sezonu geçirdiğimiz cabası. “Federasyonumuzun çok büyük katkılarıyla!”. Basketbolumuz freni patlamış yokuş aşağı giden kamyona döndü.
Bir çift lafım da teknik kadroya: Kendi sahanda rotasyonu olmayan Hırvatistan’la oynayacaksın, rakibin oyun düzenini bozacak hiçbir planın olmaz mı kardeşim? Ne o? Rahat yeneceğini mi sandın? Adamlar yürüyerek oynadılar ve rahat kazandılar. Bir sorum da herkese: Bu Hırvat takımıyla 10 maç oynasak bu düzenle kaç kez onları yeneriz? 1 mi 2 mi yoksa hiç mi? Yetenekli oyuncularımız var ama takımımızın bir kimliği yok. Sorun buradan kaynaklanıyor.
.