İlçede yerel gazetelerde de olsa yazarlık yapmak , insanları kısa bir süreliğine kendi dünyanıza çekebilmek, onları bir an için bile olsa tüm hayat çilesinden sıyırıp yazının sunduğu hayal gücünün, bilincin içinde yüzmesini sağlamak öylesine değerli ki
Yazarken neye dikkat ediyoruz.
Öncelikle yazarlık saygı ve adalet gerektirir. Herkesi hukuk önünde eşitleyerek, insanlık değerlerini savunmak her yazarın yazmaya dahi gerek görmediği içgüdüsü olmalı.
Sonra , milli değerlere sahip olmalı. Ülkenizin bağımsızlığına olan inancınız her yazıda buram buram kokmalı. Siyasi yada elit kesimin kayırdığı sınıflara karşı asla taviz vermemeyi yazılarınızda vurgulamalısınız.
Dünya üzerinde yaşayan her insanın asli görevidir ülkesini milli düşmanlara karşı korumak ve insanlık değerlerini savunmak.
İktidarı alalım da nasıl olursa olsun alalım diyenler karşılarında ilk yazarları bulmalı.
Hem Cumhuriyet’i savunup hem tarikatçı partilerle iş tutanların, hem de vahşi terör örgütleriyle ortaklık yapanların karşısında ilk yazar olmalı, bilim adamı olmalı, gerçek sanatçı olmalı.
Yazarlık ‘düşünce’dir. Düşünebilme dir.
Eğer yazarlar ,’elenip’ ‘seçilip’ ‘denenip’ ‘kıvama getirilip’ ihanet ortaklıkları için kullanışlı bulunup tayinle, kasıtla köşelere tayin ediliyorlarsa o ülke sömürgedir. Bağımsız değildir kuşkunuz olmasın.
Yukarıda düşünebilme den bahsetmiştik.
Vatanını seven insanlık değerleri gibi endişeler duyan bir insan, sağı solu okur, inceler, tartar.
ihanete karşı gelir, itiraz eder, isyan eder, delilenir, yırtınır, kendini parçalar, boykot eder.
İçinde yaşadığınız dünyanın bütün güzelliklerini, eleştiri, ifade özgürlüğü, sanat, bilim, vs. hepsini var eden güç ‘bağımsız yazarlar ve bilim adamlarıdır’
Bağımsız yazarlar olmadan bir ülkeniz, hukukunuz olamaz.
Eğer yazarın kurguladığı yazı sizi içine alırsa, uçurursa, yazı boyunca kendinizi varlığınızı unutturursa,sizi bambaşka alemlere sokarsa, iştahla yenilen leziz bir yemek ya da hayranlıkla seyrettiğiniz ve zamanın nasıl geçtiğini bilmediğiniz manzara gibiyse kalplere girersiniz.
İnsanların kalbine girmek kolay, değildir.
İnsanların vicdanına girmek kolay, değildir.
İnsanların kanaatlerini değiştirmek, onları daha bilgili kılmak, kolay değildir.
Tükürdüğünü yalayan bugün yazdıklarını ertesi gün inkar eden üç-beş cümleyi çoluk çocuk herkes kurabilir.
Aşk’la sahip olduğunuz ustalığı sizin elinizden kimse alamaz. İçindeki sesi hiç kimse alamaz.
Gördüğünüz hayran kaldığınız medeniyeti var eden bütün sanat eserlerinin derininde işte kendine güvenen kendiyle savaşan kendini deli eden, o ses, vardır.
İnsanı sadece yazar değil ,mesleği ne olursa olsun, vicdanlı bir insan yapan, içindeki o ses tir.
Bu ses parayla satın alınamaz. Alınamayacak.
Duyurulur.
Sevgiler.