İznik gölü…
Epey bir efsane sahibi ve görkemlidir.
Kimi zaman hafif bir grilik ile çepeçevre dağları ufak tepecik gibi gösterir alay eder gibi.
Hele ki yeşile boyadı mı kendini;
Sende klor patlaması; ben diyeyim kendini temizliyor.
İçinde beslediği balıklar bile düşman birbirine;
Gümüş balığı sinek gibi dadanıyor balık yumurtalarına…
Adına yakışır İsrail sazanı;
Ne yapsın ağır yayınlar…
Sarıbalık 4 kilo olacak ki kıskıya gelsin.
Der ki evliya çelebi; balıkların başında iki kemik.
Kırılmadan pişerse mavi olur eti.
Ne yapsın İznik gölü.
Nazım’ın mezesinden; gülümseyerek görülen minaresine kadar.
Diye başlayalım kısaca…
Olay bu işte.
Bu göl İznik gölü işte.
Karizma sahibi…
En kralını nadır deresinden çıkarır.
Onu korumak için birçok kanun var.
İçini dışını;
Avlağını kıyısını.
Peki işe yarıyor mu?
Kendiniz gördünüz yarıyor mu?
Peki kanun neden çıkarılır.
İşe yarasın diye.
Kimi korur.
Canlıyı, çevreyi en önemlisi geleceği.
Korunuyor mu?
Göl suyunu bir fabrika kullanıyor.
Döşemiş 30 km’lik boru benim anlaşmam var diyor.
Ben böyle aldım.
İyi de biz böyle vermedik dese biri.
Hasan Bozbey bu konuyla ilgili ısrarlara dayanamayınca güzel bir yazı hazırlamış.
Ama her zaman ki bizim Hasan;
Hemen alacakların peşine düşmüş.
Fabrikanın borçlarını yazmış.
Aslında çok güzel yerden yakalamış.
O kadar su borcunu bırak icraya verilen abonelerin ödediği para ve iptal edilen abonelikler ayrı.
Birde içme suyu.
En temel hak.
Hadi buradan girelim gübre fabrikasına.
Yapılandırma hakkı var dersin.
Tamam o zaman bakalım kanun ne diyor.
‘Tahsisin sona ermesi, iptali, değişiklik ve yenilenmesi talepleri
MADDE 14 (1) Su tahsisi süresinin tamamlanması ve yenileme talebinde bulunulmaması halinde su tahsisi kendiliğinden sona erer.
(2) Tahsis şartlarında belirtilen hususlara aykırılığın tespiti üzerine, DSİ’ce verilen süre içerisinde aykırılığın giderilmemesi durumlarında su tahsisi DSİ tarafından iptal edilir.
(3) Su tahsis edilmesinden sonra içme ve kullanma suyu ihtiyacının ortaya çıkması ve teknik, ekonomik ve çevresel açıdan alternatif su kaynağının bulunmaması veya su kaynağına zarar verecek herhangi bir durumun ortaya çıkması halinde, su tahsisi tamamen ya da kısmen iptal edilebilir.
Diğer bir konu.
Yılda 10 milyon metreküp su kullanma hakkı var.
Verin abi meclise önerge.
Bu suyu satıp satmadığı incelensin.
Satıldığı konuşuluyor.
Serbest bölgeye ve gemilere…
Yetkililer yok öyle bir şey demiş.
İncelensin abi.
Faturasız satamaz…
Ama yok biz suyu bitirip arasıra görünen minarenin camisinde namaz kılacağız olayı varsa onu bilemem.
Yani iptal şartları oluşmuş durumda…
Kalın sağlıcakla…
