Garip halemiz vardır. Pek bazılarına benzemez. Bazılarına güler geçeriz. Bazılarına da bir anlam yükleyemeyiz.
Mesela bazı hastalıklarımız vardır. Biriyle, bir fotoğraf karesinde buluşmak omuzlarımıza birçok apoletin yükleyeceğini sanırız. Hatıra mı? Yoksa ben önemli insanlar la bir arada mıyım anlamak zor.
Mesela bir arife siyasetçisi ben artık yerimi gençlere bırakıyorum dediğinde, gençlere bırakmadığı yaşın da bile ne kadar yaşlı olduğunun farkında değil. İşin kolayı tabii ki bu, Posa olduğunun farkına varmasının belgesidir.
Mesela, Orhangazi Belediye Meclisinde eğitimin içinden gelme iki tane meclis üyesi olmasına rağmen, hele bir tanesi yıllarca okul müdürlüğü yapmıştır. Eğitim ile ilgili bir cümlesinin bile olmaması ilginç değil mi.? Son meclis toplantısında MHP Meclis üyesi Arif Aydın’ın Fen Lisesi veya Nitelikli okul un nasıl açılacağına yönelik getirdiği öneri çok değerliydi.Orhangazi’nin eğitim problemlerini çözmekte atılan güzel bir adımdır. İYİ PARTİ yaptığı üçüncü ilçe kongresi ile güçlenmiştir. Ama en büyük şansızlığı başkan İsmail Kaya’nın yapığı açıklamaları destekleyen ve belediye meclisinde onun sesi olabilecek meclis üyelerinden yoksun olmasıdır.
Yıllardır savunuyorum öğrencilere en az bir öğlen yemeği ücretsiz olarak devlet tarafından verilmelidir diye. Bu devletimize hiçbir yük getirmeyeceği gibi, tarım üretimimizi, iş kaynağımızı daha verimli hale getirdiği gibi ailelere ekonomik olarak katkı sağlayacaktır. Çocuklarımızın daha sağlıklı beslenecektir. İyi Parti Demre Belediye Başkanlığının bu konudaki çalışmalarının Milli Eğitim tarafından engellenmesini BİR GARİP ÜLKEYİZ diye anlatmaktan başka bir ifade bulamıyorum. İyi Parti’nin RÜZGÂRGÜLÜ projesini daha öncede yazmıştım. Bu projenin uygulanması, kaynaklarının yaratılması ile çocuklarımız gençlerimizin daha sağlıklı beslenmesi ile beraber, bodurluk, obezlik gibi çağın genç hastalıklarına çare olmuş olacağız.
Son zamanlarda BİR GARİP ÜLKEYİZ tükürdüğümüz yüzü öpüyoruz. Elini kırmaya çalıştığımız eli öpüyoruz. Onurumuzu, gururumuzu siyaset uğruna, bir oy uğruna tarihte yer aldığımız şanlı yere leke sürüyoruz.
Dedik ya, bir GARİP ÜLKEYİZ. Kahraman bakkallara karşı, marketleri destekleriz. Sonra enflasyonun canavarı olarak marketleri düşman ilan ederiz. Yıllarca bu köşede yazdık durduk. Avrupa’da ki gibi marketler saat en geç 20_00 da kapansın bakkallara hiç olmazsa bir nefes aldırılsın.
Vatandaş zaten fiyat kontrollerini geçim zorluğundan dolayı en iyi şekilde yapıyor. Nerede bir malın yirmi beş kuruş daha ucuz olduğunu biliyor ve bunun reklamını da yapıyor.
GARİP ÜLKEYİZ Milli ve yerli olduğumuzu söylüyoruz, Suriye, Afgan, bilmem ne ülkesi içeri, öz be öz Türk olan Doğu Türkistanlı Uygurları gördükleri Çin zulmünden dolayı dertlerini anlattıklarında sizi sınır dışı ederiz diyoruz. Aslında üç harflilere bir baktığımızda içinde kimler yok ki? İlk önce siyasi partilere, sonra ülkelere, sonra da şirketlere bakabiliriz.
Mesela, dedik ya bir GARİP ÜLKEYİZ diye. Devletin kuruluşu olan Tarım Kredi Kooperatifleri ile üç harfi, beş harfli marketlerin fiyatlarında, üç yüz liralık alış veriş yapsanız bir lira bile oynamaz. Demek ki memlekette enflasyon varrr. Demek ki”Neoklasik ekonomi düşüncesinden epistomolojik bir kopuşu temsil eden heredoks yaklaşım ”değilmiş.