enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,2633
EURO
35,1081
ALTIN
2.274,02
BIST
8.806,72
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
25°C
Bursa
25°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
24°C
Cuma Az Bulutlu
24°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
25°C
Pazar Açık
26°C
CARGILL

ARABESK KÜLTÜR

09.06.2022 11:41
A+
A-

Arabesk, sözlük anlamıyla doğu ile batının sentezi.
“Arabesk, biraz o, biraz öteki; biraz köylü, biraz kentli; biraz doğulu, biraz batılıdır.” Feyzullah Eroğlu
Arabesk kültür, bir müzik türüyle özdeşleşmiş bir tarz, bir yaşam biçimi, bir kültür. Kendince bir eğlence tarzı yaratmıştır. Kendine has kılık kıyafet üretmiş, davranış kalıpları ve bir dil türetmiştir. Hatta ayrı bir felsefe oluşturmuştur.
“Arabesk müzik, Türk sanat müziği ve Türk halk müziğinden etkilenen, batı tarzı yapay motif ve tavırlar da katarak çağdaş bir müzikal azgelişmişlik örneği olarak ülkemizin ekonomik ve kültürel tablosunun büyük bir ustalıkla sergileyen ritmik yapısıyla dinamizmden uzak, tekdüze bir müziktir.” Timur Selçuk
Arabeski iki ayrı tarihsel dilim içinde ele almakta yarar var. Birincisi 1950’lerden başlayıp 2000’li yıllara kadar süren, kırdan kente yoğun göçün yaşandığı zaman dilimi, ikincisi 2000’li yıllardan başlayıp özellikle günümüzü de içine alan zaman dilimi.
Önceleri arabeskleşmeyi gecekondulaşma, kentlerin taşralılaşması, kentlere gelenlerin yaşadıkları yoksulluk ve kimlik bunalımına bağlıyorduk. Büyük kentlerin varoşlarında gelişen bir yaşam tarzı, bir dünya görüşü, bir kültür olarak değerlendiriyorduk.
Bugün durum farklı: Arabesk kendini güncelledi. Yoksulluk, işsizlik, gelecek kaygısı, hukuksuzluk, demokrasi eksikliği, güvensizlik, mutsuz, umutsuz ve tecrit edilmiş bir toplum yarattı.
Umutsuzluk, kadercilik, teslimiyetçilik toplumun üstüne sinerken arabesk yeni bir versiyonuna evrildi.
Arabesk soylulaştı dersek yanlış bir kelime söylemiş olmayız. Eskiden toplumun alt katmanlarını etkisi altına aldığını düşündüğümüz bu yafta bu gün toplumun üst katmanlarını, entelektüellerin bir kısmını, edebiyatçıları ve sanatçıları etkisi altına almıştır.
Siyaset yozlaştıkça, örgütlü cehalet yaygınlaştıkça arabesk bu günkü toplumsal ruh halinin adı haline geliyor. Çünkü mevcut ekonomi-politik iklimden besleniyor.
Arabeskin popüler olarak yükselmesinin nedeni Ortadoğu ve Arap kültüründen etkilenmesi bir bakıma.
Feodal toplumdan sanayi toplumuna geçmenin sancılarını yaşıyoruz aynı zamanda. Kapitalizmin çarpık gelişmesinin bir sonucu da diyebiliriz.
Bu kültürü: Yoz, dejenere, zevksiz, kaderci, teslimiyetçi, Arap öykünmeli, bir ağlama kültürü olarak kabul edip reddedelim mi gecekondu müziği diye, lahmacun kültürü diye aşağılayalım mı? Yoksa Türkiye’nin bir gerçeği olarak anlamaya mı çalışalım? Evet, bir kısım yazar, düşünür, akademisyen bu gerçeği anlama noktasında yazıp çizsinler. Bu, mücadele ettiğimiz şeyi tanıma bilme açısından gereklidir.
Bazı kaynaklardan Arabesk davranışları incelediğimde:
İletişimde tutarsızlık ve iki yüzlülük görülüyor. Bu da sosyal ilişkilerde güvenirliliğin zedelenmesine yol açıyor.
Kişisel sorumluluğun gelişmemiş olduğu görülüyor. Çocukluk özellikleri sergiliyorlar.
Aşırı duygusal oluyorlar. Zekâ ortalamaları düşük oldukları saptanmaktadır.
Davranışlarında sıradanlık hâkim olup özne olmak yerine nesne olmaya meyillidirler.
İnanç ve değerlerde çözülme meydana gelmiştir. Tarihi ve geleneksel köklerden kopulmuş, öz değerler kaybolmuştur.
Ancak: Kültürsüzlüğün kültürü olarak nitelenebilecek bu kültürden arınmak, daha uygar, daha çağdaş bir çizgiyi benimseyip çaba göstermek bir ileri insanlık duyarlılığıdır.
Mesela: Arabeskin kaderciliğin, teslimiyetçiliğin, acı çekmenin yansıması olduğunu, bunalımlardan, umutsuzlukta kaynaklandığını, Arap ezgileriyle bir ağlama duvarı haline getirildiğini bilerek bunun yerine hakiki lirizm ve hüzün barındıran Karacaoğlan, Dadaloğlu, Aşık Veysel gibi nice aşıkların ve Anadolu ozanlarının türkülerinin dinlenmesi, Itri, Dede Efendiye ait Hakiki Türk müzikleri dinlenmesi daha elzem değil mi?
Kalın sağlıcakla!

Yazarın Diğer Yazıları
01.06.2022 10:15
18.07.2022 11:45
10.05.2022 16:14
14.04.2022 11:04
27.06.2022 12:08
REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.