enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5427
EURO
34,8772
ALTIN
2.433,02
BIST
9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
29°C
Bursa
29°C
Az Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
25°C
Perşembe Az Bulutlu
21°C
Cuma Parçalı Bulutlu
23°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C

2021’İN SON TAKVİM YAPRAĞINI KOPARMADAN ÖNCE 2022’YE BİR KALA

02.01.2022 17:16
A+
A-

Merhaba dostlar ;

2021 yılının bu son günlerinde eminimki hepimize tanıdık veya tanımadık arkadaşlarımız veya kişilerden sürekli sosyal medya üzerinden paylaşım veya mesaj olarak ”müslüman yılbaşı kutlamaz” paylaşımları gelmeye başlayacaktır..

Bu nedenle insanlar arasında ciddi tartışmalara neden olan Yılbaşı ve Noel kutlamaları hakkındaki görüş ve araştırmalarımı paylaşmak istedim.

Biraz uzun umarım sıkılmadan okursunuz.

YAZI ARASI REKLAM ALANI

Yılbaşı kutlanmalı mı ?
Kutlanırsa ne olur ?
Hiristiyanlara mı benzeriz ?
Dinen haram olanları yapıp günaha mı gireriz ? vb gibi tartışma konularına hiç girmeden öncelikle bu tip tartışmaların kök nedeni olduğunu düşündüğüm Noel ve Yılbaşı kavramlarının anlayabildiğim kadarı ile sizlere ne olduğunu açıklamaya çalışacağım.

Sonrasında herkesin kendi irade ve aklı doğrultusunda Yılbaşını nasıl bir niyet ile kutlayacağına karar verebileceğinden çok eminim.

Turkiye Cumhiriyeti 698 sayılı “Takvimde Tarih Mebdei’nin Tebdili” Kanunu ile Müslümanların hicri takvime göre 1342 senesine denk gelen yılı miladi takvime göre 1926 yılı olarak kabul ederek 1 Ocak yılbaşı ile tanışmıştır..

Bu tarihe kadar herkesin “zaman”ı kendisine aitti.. Her kültür kendine göre zamanı manalandırıyordu. Her din kendi kutsal günlerini tayin ediyor, inananları da kendi bayramını, yortusunu, kandilini vb.adlandırdığı günleri kutluyordu.

Fakat 1926 yılındandan sonra Türkiye’de zaman içinde özellikle büyük-kozmopolit şehirlerde yaşayan çeşitli kültürler diğer farklı kültürlere zaman içerisinde özellikle medyanın sihirli gücünüde arkasına alarak üstünlük kurmayı veya baskın olmayı başardı .

İnsanlar bir şekilde bu tip farklı kültürleri ‘sapma’ nitelemesine rağmen. Ülkemizde de özellikle sosyete bu havaya uyarak yılbaşı haftasını yavaş yavaş kabullendi. Dolayısı ile 25 Aralık’ta kilisede Hiristiyanlar tarafından kutlanmaya başlanan ve ilerleyen günlerde karnaval havasına bürünen noel’e maalesef halkımızda 31 Aralık akşamı farkında olmadan istemeyerekte olsa iştirak etmiş oluyor.

İşte tüm karışıklıkta burada başlıyor.

Nasıl mı ?
Miladi takvim başlangıcı olan 1 Ocak yeni yıl kutlamalarıyla 25 Aralık Noel kutlama tarihleri birbirine yakın olması sebebiyle sıkça karıştırılıyor..
Noel kutlamalarının temelinde İsa’ın doğumunu kutlama geleneği yatmaktadır.
Yeniyıl kutlamalarının geçmişi ise Eski Romalıların 1 Ocak’ta yaptıkları yeniyıl kutlamalarına dayanmaktadır. 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan gece kutlanan yeniyıl ile Noel şenlikleri temelde birbirinden farklı olmakla birlikte, karışıklığın ana sebebi adet ve gelenekler açısından iki kutlama arası Hiristiyanlar tarafından birleştirilerek tatil edilmesidir.

Bu süreçte ben dahil zavallı insanlar neyi kutladığımızı bile anlayamıyoruz.
Acaba neden anlayamıyoruz.?

Çünkü Türkiye’de Noel kutlamaları Hiristiyan nüfusun çok az olması nedeniyle kamuoyunda fazla hissedilmemekte ancak yeni yıl noele özgü kutlama şekli ile 31 Aralık’ı 1 Ocak’a bağlayan gece büyük bir kitle tarafından kutlanmaktadır.
Dolayısı ile bazı kitlelerce sanki noel kutlanıyormuş gibi algılanıyor..Böyle algılanmasıda çok doğaldır çünkü noelin simgesi olan noel babalar gittiğimiz her mekanda ve sokkakta karşımıza çıkıyor.
Bu durumda başkalarına benzemiyoruz veya benzemeye çalışmıyoruz demek bizi nasıl kurtarır.
Anlayabileceğimiz gibi her iki kutlamada müslüman olmayan topluluklara aittir.

Sonuç olarak Yılbaşını özel hazırlıklar ile kutlamak ,hediyeleşmek, noel ile ilgili eylemler olduğundan bence onlara benzemeye çalışmak anlamına gelir.

Ülkemizdede son yıllarda Yılbaşı hazırlıkları Aralık ayının ilk haftasından itibaren mağazaların vitrinlerini süslemeleri ile başlıyor. Son senelerde adet haline gelen ‘yılbaşı sepetleri’, indirimler eşantiyonlar, takvimler,sokak ve caddeleri dolduran noel babalar,onlardan hediye bekleyen çoçuklarımız vb. aksiyonlarla piyasalar hareketlendiriyor. İlerleyen günlerde çam ağacı satanlarla birlikte hindi sürüleri ortaya çıkıyor. Gazete ve dergilerde yeralan yıllık değerlendirme sayfa ve ekleri yılın son haftasına girdiğimizi hatırlatıyor. 31 Aralık’ta doruk noktasına ulaşan hazırlıkları resmi ve özel TV kanallarının sunduğu programlarla zirveye yerleşiyor.. Kuruyemişçilerin ve manavların önünde uzayan kuyruklar, akşama doğru yerini evlerine ulaşmaya çalışan insanların telaşlı koşuşturmalarına bırakıyor. İçki satışları ve kullanımının had safhaya yükseldiği bu gecede devlet sarhoş vatandaşlarına yardımcı olmak için seferber oluyor.
Sabaha kadar devam eden TV yayınları ve eğlenceler günün ilk ışıkları ile yerini derin bir sessizlik ve yorgunluğa bırakıyor.
Bütün bu olanlar sonrası geç uyanmaktan dolayı güneşin bile üstüne doğması uygun olmayan müslümanlar için maalesef müslüman bir ülke olan Türkiye’de 1 Ocak, öğleden sonra başlıyor.

Dünyada yılbaşı kutlamalarında varılan bu noktada yılbaşı geleneğinin içinden çıktığı hıristayınlık dini temsilcisi olan din adamlarını bile rahatsız eder hale gelmiştir.
Çünkü Yılbaşının Hıristiyanlıkla da Hz. İsa ile de hiçbir alakası yok gibi eğer olsa idi ; Yılbaşı gecelerinde kiliselerde ayinler yapılır, bu gece bir çılgınlık havası içinde değil, bir takdis havası içinde kutlanırdı.
Ama gerek yurtiçinde gerekse yurt dışında bulunan kiliselere bakıldığında bu gecenin zulmete bürünmüş ve içlerinden en küçük bir hareketin olmadığı görülecektir.
Çünkü papazlar da bu akşam onlarca küp kutsanmış şaraplarını içmekte ve içip içip sızmaktadırlar.
Zaten Peygamberlerin en fakirlerinde biri olarak yaşadığı Hıristiyanlarca da ifade edilen Hz. İsa ile bu gecenin sefahatının, israfının ve çılgınlığının ne alakası olabilir ?

Sevgili dostlar Batılılaşmaya çalışan Türkiye ve Türk insanı niyahet milli bayramlarının arasına “yılbaşı”nı kattı. Bu yabancılaşma nereye kadar devam edecek ? Son durak ne zaman gelecek ?.

Bana göre Yılbaşı yaşamımızı, yapmak istediklerimizi, ideallerimizi, geleceğimizi gözden geçirme zamanıdır. Yalnızca karnavalımsı eğlencelerle geçirilen yılbaşıları bu açıdan ziyan edilmektedir.Meşru eğlencelerin dahi abartılı olmaması gerekir,çünkü aşırılıklar yoksul insanlara karşı yapılmış hakaret anlamına gelir.

Bu geceye özel her hangi bir hazırlık yapıp kutlamak uygun gözükmüyor.Her hangi bir geceymiş gibi sevdiklerimizle birlikte , sohbet,neşe içinde ,eğlenerek,geçmiş yılın kendimiz ve insanlık açısından muhasebesini yaparak,gelecek yıl hedeflerimizi belirleyerek,yeni yıl için iyi dileklerimizi birbirimize ileterek yapılacak kutlamanın bizler için en hayırlı bir kutlama olduğunu ve bu kutlama şeklininde en doğal hakkımız olduğunu düşünüyorum..

Dinen Yahudı ve Hırıstıyanların bayramlarını ve adetlerini kutlayarak onlara benzemek,aşırı kendini kaybedecek seviyelerde içki içmek,kumar oynamak,insana yakışmayacak davranışlarda bulunmak zaten bir müslüman için her zaman harama,günaha ve küfüre giren eylemlerdir.

Bunların yılbaşı dediğimiz bu gecede veya her hangi bir gün ve gecede yapılması sonucu değiştirmez…Allah bu tür uygun olmayan davranış ve eylemlerden tüm insanları korusun.

Ayrıca sizlere şunu itiraf etmek istiyorum amacım yılbaşı kutlayanları eleştırmek veya bu konularda akkam kesmek kesinlikle değildir.
Beni iyi tanıyanlar 18 yıl önceki halimi çok iyi bilirler.
Sigara-içki-kumar vb.Belkide bu konularda en aşırı yaşamı olan biri idim.
Taki bende yaradılış nedenimi , aklı kullanmayı ,bazı konularda farkında olmamı sağlayan yaşadığım olaylardan ders almayı ,bu yola kendini adamış dostlar ile tanışıp onların tecrübe ve bilgilerinden ders aldıktan sonra yeniden doğmuş sorumluluk sahibi biri olarak hayatımı yeniden düzenlemeyi başaranana kadar..

Ben hiçbir zaman geçmişimi unutmuyorum.çünkü aynı hataları yapmamak için yaşadıklarımdan ders aldığımı düşünerek doğru yolda ilerlemeye çalışıyorum.
Sizlerinde bu tip kararlar almada benim kadar geç kalmamanız için geçmişte yaşadığım ve yeni edindiğim tecrübe ve araştırmaları paylaşmaya çalışıyorum.
Faydam olursa ne mutlu.
2021 yılının bu son günlerindeki yeni yıl mesajım 2022 yılında tüm dünyadaki insanların ,sevdiklerimin ,dostlarımın,akrabalarımın ve arkadaşlarımın sevdikleri ile birlikte sağlıklı,mutlu ve her açıdan bol kazançlı günler yaşamasını en içten duygularımla temenni ediyorum.2022 ‘de her şey gönlünüzce olsun…

Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.