enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5788
EURO
34,9797
ALTIN
2.428,46
BIST
9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
26°C
Bursa
26°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
20°C
Cuma Az Bulutlu
22°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C
Pazar Az Bulutlu
21°C

ZEYTİNİ KORUMA YASASI VE YOK ETME YÖNETMELİĞİ (2)

20.03.2022 12:51
A+
A-

DÜNCELDEN GÜNCELE

ZEYTİNİ KORUMA YASASI VE YOK ETME YÖNETMELİĞİ (2)

 

Değerli okuyucular,

Önceki yazımda 1939 / Zeytini Koruma Yasası’nı irdelemiş ve atalarımızın hem çiftçi emeğini hem de ülke zenginliğini koruyup geliştirmek amacıyla isabetli, yerinde ve çok güzel bir yasa çıkardığından söz etmiştim. Bu yasanın en önemli maddesini hatırlatarak düncelden güncele geçeyim:

YAZI ARASI REKLAM ALANI

“Zeytinliklerin üç kilometre yakınına kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz.”

Şimdi de güncel

Değerli okuyucular,

Biliyorsunuz ki iki üç haftadır zeytinle ilgili bir tartışma yaşanıyor ülkemizde. Kamuoyunu, özellikle biz zeytin üreticilerini ilgilendiren bu tartışmanın sebebi Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının 1 Martta 1922’de yayımladığı bir yönetmelik. Daha doğrusu 21.9.2017 tarihli ve 30187 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Maden Yönetmeliğinin 115’inci maddesine eklenen bir fıkra…

Ne fıkra ama… Vallahi Nasrettin Hoca fıkrası gibi bir yönetmelik fıkrası… Zeytinin çilesini çeken, kadrini kıymetini bilen herhangi bir kişinin acı acı güleceği bir emirname… Ne diyor Bakanlık? Okuyun da benim gibi siz de acı acı gülün.

Ülkenin elektrik ihtiyacını karşılamak üzere yürütülen madencilik faaliyetlerinin tapuda zeytinlik olarak kayıtlı olan alanlara denk gelmesi ve faaliyetlerin başka alanlarda yürütülmesinin mümkün olmaması durumunda madencilik faaliyeti yürütecek kişinin faaliyetlerin bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceğini taahhüt etmesi şartıyla Genel Müdürlük tarafından belirlenen çalışma takvimi içerisinde zeytin sahasının madencilik faaliyeti yürütülecek kısmının taşınmasına, sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilir. Zeytin sahasının taşınmasının mümkün olmadığı durumlarda sahada madencilik faaliyetleri yürütülmesine ve bu faaliyetlere ilişkin geçici tesisler inşa edilmesine kamu yararı dikkate alınarak Bakanlıkça izin verilebilmesi için madencilik faaliyeti yürütecek kişinin madencilik faaliyetleri bitiminde sahayı rehabilite ederek eski hale getireceğini ve Tarım ve Orman Bakanlığınca uygun görülecek alanda dikim normlarına uygun, faaliyet yürütülecek saha ile eşdeğer büyüklükte zeytin bahçesi tesis edeceğini taahhüt etmesi zorunludur. Bu fıkra kapsamında zeytin sahasının taşınmasına ilişkin tüm masraflardan ve zeytin sahasının taşınmasından kaynaklanan tüm taleplerden madencilik faaliyeti yürütmesi yönünde lehine karar verilen kişi sorumludur. Bu fıkra kapsamında zeytin sahasının taşınmasına ilişkin usul ve esaslar Tarım ve Orman Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça, zeytin bahçesi tesis edilmesine ilişkin usul ve esaslar Tarım ve Orman Bakanlığınca belirlenir.”

Anladınız değil mi?

Maden veya taş ocağının, zeytinliklerin en az üç kilometre uzağında açılması şartı yok sayılmış. Böyle bir yönetmelik çıkarmak demokratik hukuk devletinde tam anlamıyla bir skandaldır. Birkaç bürokrat oturup Anayasa’ya ve yasalara aykırı yönetmelik, yönerge veya tüzük çıkaramaz. Bu nedenle benim gönlüm rahat; muhalefet partileri zeytinlikleri yok etme yönetmeliğini Anayasa Mahkemesi’ne götürürse büyük ihtimalle demeyeyim, mutlaka geçersiz kılınır bu yönetmelik.

Yönetmelikten anladığım şunlar: Türk veya yabancı bir maden şirketi; kurak veya sulak arazidir, incir veya zeytin bahçesidir demeden maden arayacak.  Diyelim ki benim tapulu zeytin bahçemde maden buldu, “Madeni çıkardıktan sonra bahçeyi rehabilite edip eski hâline getireceğim” diye söz verdikten sonra dozer, loder ve eksvatorlarıyla girecek bahçeme, zeytinleri söküp araziyi köstebek yuvasına çevirecek, siyanürle ve envai çeşit asitlerle toprağı öldürüp maden çıkaracak ve beş on yıl sonra işi bitince çekip gidecek.

Hayır, çekip gitmeyecek, bahçeni eski hâline getirecek,” diyor fıkra gibi yönetmelik fıkrası.

İşte burası çok önemli ve aynı zamanda çok komik!

Şuna yüzde yüz eminim ki fıkrayı kaleme alıp altına imza atanlar değil zeytin yetiştirmek, zeytin bahçesine bile girmemişler. Kardeşim benim dedemin ve hatta dedemin dedesinin dikip yetiştirdiği 80, 150, 200, 500 yüz yıllık ağaçları nasıl sökeceksin, zeytin bahçesini başka bir yere nasıl taşıyacaksın? İnsanoğlu bunu gerçekleştirecek ilim ve tekniğe ulaştı mı? Siz bizim aklımızla alay mı ediyorsunuz?

Zeytin sahasını taşıyacaklarmış! Lafa bak, hizaya gel! Güleyim de dağlar taşlar yıkılsın. Bu ne izansızlık, bu ne vicdansızlık be kardeşim!

Devletlular buna da çare düşünmüşler: “Zeytin sahası taşınamazsa iş bitiminde talan edilen bahçeye eşdeğer zeytin bahçesi tesis edeceklermiş.”  Yani bir fidancıdan fidan alıp dikeceklermiş. Eee, sonra ne olacak? Size söylüyorum ey aklıevveller! Siz bahçenize zeytin fidanı diktiniz mi hiç? Bir fidan 20 kilo ürün verecek hâle kaç yılda gelir biliyor musunuz?

Ben söyleyeyim: Bebeğiniz olur; yedirir içirirsiniz, besler büyütürsünüz, giydirir okutursunuz. Ne zaman ki 20’li yaşlara gelir evladınız, eli ekmek tutmaya başlar. Zeytin fidanı da böyledir. Yıllarca ve yıllarca bakar yetiştirirsiniz, yirmi yıl sonra yılda üç beş kilo ürün almaya başlarsınız. Peki ne zaman 20 kilo ürün verir? Otuz yıl sonra kardeşim, otuz yıl sonra… Dikkat isterim beyler; günden, haftadan, aydan bahsetmiyoruz; yıldan bahsediyoruz. Tam 30 tane 365 gün söz konusu olan.

Bu yönetmeliği hazırlayanları Allah ıslah etsin.  Allah onlara önce vicdan sonra da akıl fikir versin.

Yönetmelik imzacılarına şunu da sormak lazım: Diyelim ki benim ve beş on komşumun zeytin bahçesini, tapu sahiplerine rayiç bedel ödeyerek el koydunuz ve orasını maden ocağına çevirdiniz. Yeni maden ocağına sınır olan diğer zeytinlikler ne olacak? Asidiniz pisliğiniz, tozunuz dumanınız o zeytin bahçelerini yok etmeyecek mi? O çiftçilerin zeytinini, emeğini ve zararını ziyanını kim karşılayacak?  Bunları düşünen var mı?

Elbette ki yok.

Şimdi diyeceksiniz ki sevgili okuyucular; maden ocağının zeytinliklerin göbeğinde yapılmasına izin veren bir akıldan, konu komşunun bahçesini düşünme inceliği beklenir mi!

Fakat ben umutsuz değilim. Daha önce Meclis’te birkaç defa bu minvalde yasa çıkarmaya kalkmışlardı ve hepsi de muhalefet partilerinin girişimleriyle Anayasa Mahkemesi’nden geri dönmüştü. Zeytin yasasına aykırı olan bu fıkra gibi fıkra da iptal edilecek inşallah!

Türkiye sahipsiz değil beyler, ata dede mirası zeytinlikler bu ülkenin doğal zenginlikleridir, sahipleri ve koruyucuları vardır. Zeytinlikler rant çetelerine teslim edilmez.

Kalın sağlıcakla…

Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.