Yağmur, halkımızın arasında olarak adlandırılır. Yağmur ile birlikte birisi misafirliğe geldiğinde bereket ile geldiniz denir. Teknolojinin bu kadar ileri seviyelerde olmadığı zamanlarlarda bulut, güneş, sıcaklık, nemlilik durumuna göre insanlarımız hava durumlarını tahmin ederdi. Kuşların, karıncaların hareketleri bile hava durumu hakkında insanlar yorum yapabiliyordu. Bulutlar doğuya veya bulutlar şimale diye iş ile ilgili birçok deyişler bile vardı. Ama şimdi bu tahminlerin bu yılların biriktirdiği tecrübeleri teknoloji yerle bir etti.
İYİ PARTİ İlçe başkanı Sayın İsmail Kaya”Kuraklık ve çiftçi kimin umurunda”diye son bir basın bildirgesinde yine çok önemli noktalara değinmiş. Sayın Kaya’yı kutluyorum. Nerede yaşadığından habersiz bir çok siyasetçinin aksine, toplumun dertlerini ve çarelerini çok net biçimde ortaya koymaktadır.İlçe yönetimi muktedirlerinin bir çoğunun Sayın Kaya’nın açıklamalarından sonra ”Dolu Topundan ” haberdar olmuşlardır.
Bu ”Dolu Topu” dedikleri olayı iki yıldan beri izlemekte ve gözlemlemekteyim. Bir kaç sefer ilgililerin nezdinde konuyu açtım ise de tatmin edici cevaplar alamadım. Gazetemde ki köşemde de zaman, zaman bu merak ettiğim konuya değindim. Havanın her bulutlandığında ”Dolu Toplarını”dinlemeğe ve yaptığı değişimi gözlemeye çalıştım. Bu en son geçtiğimiz Pazar günkü havanın bulutlanması ile birlikte gördüğüm ve yaşadığım olayı bölge insanı olarak sizlere aktarmak istiyorum. Gürle tarafından Yeniköy bölgesine doğru müthiş bir yağmur bulutları kümesinin geldiğini izledim. Belli bir zaman sonra, sanki bir savaş bölgesindeymiş gibi gökyüzünde patlayan sesler duyuldu. Yağmur bulutlarını sanki bir gökyüzü kılınıcı ile ikiye ayırmış gibi ovamızın üzerindeki yağmur bulutları batı ve doğu istikametine dağıldı. Ovamız yağmur bulutlarından nasibini alamadı. Bir çiftçi arkadaşımızın bu ”Dolu Toplarını”patlatan kivi üreticisine ”Niye yağmur bulutlarımızı kovuyorsunuz”diye sorduğunda, aldığı cevapta ilginç olmuş”Senin tarlanda sulama teşkilatı yok mu kardeşim. Yoksa da kur”Bu kivi üreticilerinin bu bölgede çok uzun yıllardır söylenen şu sözden herhalde haberleri yoktur. Onlara hatırlatmak isterim. Büyüklerimiz derdi ki” Gölümüzdeki sazın bile Allahın rahmetine ihtiyacı vardır”
Bölgeye tarım yapmak için sonradan gelmiş, veya bölgeden olan çiftçilerimize bende ”Kardeşim doluyu engelleyecek bir çok alternatif yüzde doksan gölgelikleri kivi bahçenin üzerine yay benim YAĞMUR BULUTUMA KARIŞMA” Yoksa bir çiftçi olarak kullandığın yer altı suyumda da eşitlik isteyeceğim.Bu güzelim ova senin babanın mülkü değildir.Havayı,güneşi,suyu,YAĞMUR BULUTLARIMI ortak kullanmak zorundayız.Havanın her bulutlandığında senin ”DOLU TOPLARINI”dinlemek zorunda değilim.Kuşları,köpekleri,kedileri ve diğer canlıları korkutmak zorunda değilsiniz.Tabiat sizin kivi bahçelerinize göre yaratılmadı.Kim bilir biraz araştırılsa belki sizde gölün suyunu tüketmede belki bir Cargill ,belki de bir Azot sanayi kadar etkilisiniz.
Evet, Sevgili yöneticilerimiz verimli ovamız bütün çiftçi üreticilerimizindir. Doğanın akışına engel olan doğa karşıtı eylemlere son veriniz. Bırakalım doğamız normal seyrinde devam etsin.”Dolu topu” ile doğanın toptan yok edilişine müsaade etmeyiniz. Doğa da ürettiklerimizi doğal yollarla korumaya çalışalım. Yoksa ”Dolu topu” atmıyoruz. Doğayı top ateşine tutuyoruz.
