NE EKERSEN ONU BİÇERSİN, atasözü olarak ”Nasıl davranırsan öyle karşılık alırsın”anlamını taşır.
Toprakta size aynı tepkiyi verir. Domates ekip, biber toplayamazsınız. Akasya ekip zeytin hiç toplayamazsınız.
Şimdi bu da nereden çıktı diyebilirsiniz
Bende aylarca bunu düşünüp durdum ne alaka diye.
Yeniköy’e bu yakın zamanlarda gittiyseniz eğer, ne demek istediğimi anlayacaksınız. Aylardır her Yeniköy’e çıkışımda belki bir açıklama bulurum diye farklı pencerelerden bakmaya çalıştım. Ama mantığımı ikna edemedim.
Yeniköy’e giderken Çalılık mevkisini geçtikten sonra yolun her iki yakasında Zeytin tarlarının içine Zeytin ağıcının çok yakınına Akasya ağaçlarının dikilmiş olduğunu görürsünüz. Hıyaban yapayım derken zeytine ihaneti hiç düşünememişler. Yol boyunca giderken, hangi yüksek ziraat fikrinin eseridir diye düşünmeden kendinizi alamıyorsunuz.
Ağaca, yeşile, akasyaya kimse karşı değil. Ama be arkadaş milletin ektiği zeytinin dibine akasya da ekilir mi ya? Akasya ağacı büyüdüğünde orada ne akasya ağacı olur, nede zeytin ağacı olur. Veya ya akasya ağacı zeytine üstünlük sağlar veya zeytin ağacı akasya ağacına üstünlük sağlar. Veya ikisinden birisini belli bir zaman sonra kesersiniz. Akasya ağacı ekecek başka bir alan mı bulamadınız?
Hadi, siyaset yapmayalım, eleştiri yapmayalım diyoruz. Gelip göz kirpiklerimize oturuyorsunuz bizi eleştirin diye.
O akasya ağaçlarını oraya dikmek sahi hangi aklın ürünüdür, merak etmekteyim. O ağaçların oraya dikilmesinde ziraat okumuş bir ferdin zerre katkısı varsa, diplomasını yırtsın gitsin sanayide kaynak yapsın. Tabi onu da becerebilirse, Yöneticilerimiz hakikaten uyuyor, hatta dünyadan haberleri yok. Yoksa oradaki zeytin bahçesi olan insanlara bir gareziniz mi var? İntikam almak için bile böyle bir şey yapılmaz. Çünkü bu hem zeytin ağacından hem de akasya ağacından intikam almaktır.
Torağımızın kıymetini bilemiyoruz. Topraklarımızı, toprağın kıymetini bilemeyen insanların ellerine terk ediyoruz. Köylerimizi, mahalle yaparak geliştireceğimizi zannettik. Aksine köylerimiz hızla boşalmaya devam ediyor. Üretimden vaz geçen köylüler, topraklarını terk ediyor. Terk edilen topraklara TOPRAĞI İŞLEMESİNİ, SUYU KULLANMASINI bilmeyen insanlar çörekleniyor. Zeytin bahçelerinin kenarlarına, yol boylarına meyve veren ağaçları dikmek yerine Çam ve Selvi gibi ağaçları dikenlere hayretle bakardım. Çünkü bizim alışık olmadığımız bir durumdu. Hatta bazen zeytin veya meyve bahçelerinin kenarlarına Selvi ağacı ekenlere takılırdım.”Bahçeni mezarlığa çevirmişsin ”diye.
Yaz başlamadan müjdesi verilen,yerel basının da sevinçle haber yaptığı,Yeniköy ve Çakırlı altında yapılacak olan!!!!!
Piknik alanlarına akasya ağacı ile birlikte çocukluğumuzun meyvelerinden olan bu gün nesli tükenen Üvez, Ahlat, Orak elması, İnnap, Göksu armudu gibi meyveli ağaçlarla yeni nesil tanıştırılabilir.
NE EKERSENİZ ONU BİÇERSİNİZ Zeytin bahçesine akasya ekerek yolunuz hıyaban olmaz.
