9 Ağustos 1928’de kabul edildi, 1 Kasım 1928’de yürürlüğe girdi
9 Ağustos 1928’de Arap alfabesi yerine Latin esasına dayanan Türk alfabesi kabul edildi. Mustafa Kemal Paşa yeni harfler üzerine şöyle diyordu ; “Bizim ahenktar, zengin lisanımız yeni Türk harfleriyle kendini gösterecektir. Asırlardan beri kafalarımızı demir çerçeve içinde bulundurarak, anlaşılmayan ve anlayamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak, bunu anlamak mecburiyetindeyiz ”
Kasım 1928’de Latin esasından alınan harfler, (Türk dilinin özelliklerini belirten işaretlere de yer vererek) “Türk harfleri” adıyla 1353 Sayılı Kanunla kabul edildi. Yazı dilinde kullanılan Arap harflerinin yerine Türk harflerinin alınmasını ifade eden Harf Devrimi gerçekleşiyordu.
Arap harflerinin Türkler tarafından kullanılması, İslamiyet’in kabulünden sonra başlamış ancak bu harfler, Türk diline hiç bir zaman uyamamıştı. Türkçe konuşup, Arapça yazmak oldukça zor ve zaman zaman terslikllerin ortaya çıktığı bir olay haline gelmişti. Türkçe, Arap harfleri ile kolay yazılıp okunamıyordu. Harf devriminin hedefi, okuyup yazmayı kolaylaştırmak ve yaymak, modern öğretim ve eğitimin gerçekleşmesini sağlamaktı. Harf İnkılabının ilk adımı, 20 Mayıs 1928’de 1288 sayılı kanunla, Arap rakamlarının kullanılmasına son verilerek, uluslararası rakamların kabulü ile başlamıştı.
Atatürk, 9 Ağustos 1928 gecesi İstanbul’da Sarayburnu Parkı’nda düzenlenmiş bir şenlik sırasında, Harf Devrimini halka duyurmuştu ;
“Arkadaşlar, güzel dilimizi ifade etmek için yeni Türk harflerini kabul ediyoruz. Arkadaşlar, bizim güzel ahenkli, zengin lisanımız (dilimiz) yeni Türk harfleri ile kendini gösterecektir. Asırlardan beri kafalarımızı demir çerçeve içinde bulunduran, anlaşılmayan ve anlayamadığımız işaretlerden kendimizi kurtarmak mecburiyetindeyiz. Lisanımızı muhakkak anlamak istiyoruz. Bu yeni harflerle behemehal pek çabuk bir zamanda mükemmel bir surette anlaşacağız ki, Milletimizin yazısıyla kafasıyla bütün medeniyet aleminin yanında olduğunu gösterecektir. Vatandaşlar, yeni Türk harflerini çabuk öğreniniz. Bütün millete, kadına, erkeğe, köylüye, çobana, hamala, sandalcıya öğretiniz”
1 Kasım 1928’de Latin alfabesine dayalı yeni Türk Alfabesinin kabulünden sonra, 24 Kasım 1928’de yayımlanan Millet Mektepleri Talimatnamesi gereğince, yurdun her köşesinde Millet Mektepleri açılmış, halka yeni harflerle okuma yazma öğretilmişti. Atatürk bu çalışmalara “Millet Mektepleri Başöğretmeni” sıfatıyla katılmıştı.